KASTAMONU
Tarihçe
Eski bir yerleşim alanı olduğu bilinen Kastamonu yöresi M.Ö. 18. Yüzyılda Gas'ların yurdu olmuş ve adını da muhtemelen bu kavimden almıştır. Daha sonraları yöre sırasıyla Hititler
Frigler
Kimmerler
Lidyalılar
Persler
Pontuslular
Romalılar ve Bizanslılar' ın yönetimine girmiştir. Romalıların bu yörede kurduğu Paflagonia adlı eyaletin merkezi olan Pompeipolis höyüğü bugünkü Taşköprü ilçesindedir. Bizans hanedanı Kommenoslar tarafından yapılan ve Kastamonu şehrinin tarihsel çekirdeğini oluşturan Kastamonu Kalesi görkemli görüntüsüyle ziyaretçileri asırlardır selamlamaktadır.
Anadolu'ya Türklerin gelmeye başlamasından sonra Danişmentlilere
Anadolu Selçuklularına
Çobanoğullarına
Candaroğullarına (İsfendiyaroğullarına)
Osmanlı İmparatorluğuna kapılarını ve gönlünü açan Kastamonu bu dönemlerin yönetim ve kültür merkezlerinden biri haline gelmiştir. Fatih Sultan Mehmet zamanında 1460'dan itibaren kesintisiz olarak Osmanlı Devletine bağlanan Kastamonu ve çevresi bu dönemde herhangi bir istilaya ya da çatışmaya maruz kalmamıştır.
Kastamonu
Kurtuluş Savaşında da işgal görmemekle birlikte başta Konya ve Ankara' dan sonra en çok şehit veren üçüncü ilimiz olmuştur. Yöre halkı düşmanın yurdu işgaline karşı büyük tepki göstermiş; bir çok protesto mitingi düzenlenmiştir. Bunların içerisinde en dikkate değer olanlardan biriside 10 Aralık 1919'da hanımların bir araya gelerek gerçekleştirdikleri İlk Türk Kadın Mitingi olmuştur.
Milli Mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olan Kastamonu İnebolu Limanın dan Ankara'ya malzeme
cephane ve asker sevkıyatında büyük yararlılıklar göstermiştir Yöre halkı yaz-kış demeden bölgenin güç ulaşım koşullarına rağmen top yekun bu mücadeleye destek vermiş; Şehit Şerife Bacı
Halime Çavuş bu olağanüstü fedakarlığın ve cesaretin sembol isimleri olmuştur. İnebolu'da Kayıkçılar Loncası İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmişlerdir. Türkiye'nin çağdaşlaşmasında da Kastamonu'nun ayrı bir yeri vardır. Büyük önder Atatürk 23-31 Ağustos 1925 tarihleri arasında "Şapka ve Kıyafet Devrimi'ni Kastamonu ve İnebolu'da başlatmıştır. Bu ziyarete ilişkin fotoğraflar Atatürk'ün Devrimin ilk söylevini verdiği Kastamonu Arkeoloji Müzesi Atatürk Salonu'nda sergilenmektedir
Eski bir yerleşim alanı olduğu bilinen Kastamonu yöresi M.Ö. 18. Yüzyılda Gas'ların yurdu olmuş ve adını da muhtemelen bu kavimden almıştır. Daha sonraları yöre sırasıyla Hititler






Anadolu'ya Türklerin gelmeye başlamasından sonra Danişmentlilere




Kastamonu

Milli Mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olan Kastamonu İnebolu Limanın dan Ankara'ya malzeme


Fiziki Yapı
Kastamonu ili dağlık bir bölgedir. İl topraklarının % 75’i dağlarla, % 21’i yayla ve platolarla kaplıdır. Ovalar % 4’e yakındır.Dağları: Kastamonu’da iki önemli dağ grubu vardır. Kıyıda denize paralel olarak doğu-batı istikâmetinde uzanan İsfendiyar (Küre) Dağları ile ilin güneyinde kuzey doğu-güneybatı istikâmetinde uzanan Ilgaz Dağlarıdır. Başlıca yüksek dağları ise Yaralıgöz Dağı (1958 m), Dikmen Tepesi (1657 m), Acısu Tepesi (1067 m), Bakacak Dağı (1698 m), Dikmen Dağı (1736 m), Büyük Hacet Tepesi (2567 m) ve Küçük Hacet Tepesi (2313 m)dir. İsfendiyar (Küre) Dağları ile Ilgaz Dağları arasında ve bu dağların eteklerinde yayla veya yarılmış platolar bulunur. Bu yayla ve platoların mühim kısmı ormanlarla kaplıdır. Devrekâni ve Daday havzasında plato ve yaylalar 1300-1400 m yüksekliği bulur.
Ovaları: Arâzisi engebeli olan Kastamonu topraklarında ovalar çok azdır. Ovalar, vâdilerin genişlemesinden, akarsuların sürüklediği geniş alüvyon tabakalarından meydana gelmişlerdir. Bu ovalarda sulu tarım ve meyvecilik yapılır. Başlıca ova ve vâdiler şunlardır:
Gökırmak Vâdisi dar olup, Gökırmağa katılan Daday Çayının yatağı geniş bir ova görünümündedir. Devrez Çayı Vâdisi dar bir vâdidir. Tosya’nın güneyinde genişler. Devrekâni Çayı Vâdisinin geniş yerinde Devrekâni Ovası bulunur. İlin en geniş ovası burasıdır.
Akarsuları: Kastamonu’da bulunan akarsular Kızılırmak’ın kollarıdır. Gökırmak, il merkezinin yakınından çıkar. İlin orta kısmından batıya doğru akar. Bu ırmağa Daday, Karasu ve Akkaya çayları katılır. Debisi 31 m3/sn’dir. Devrekâni Çayı: Küre Dağlarının güney eteklerinden Devrekâni ilçesinin kuzeyinden çıkar. Batıya doğru akar. Azdavay ilçesinde kuzeybatıya doğru yönelerek Kumluca doğusunda Karadeniz’e dökülür. Debisi sâniyede 4 m3tür. Araç Çayı: Ilgaz ilinden gelerek Tosya ilçesine ve Çorum iline geçer. Debisi sâniyede 9 m3tür. Araç Çayı, Ilgaz Dağlarının kuzey yamaçlarından çıkar. Başlangıçta Ilgaz ismini alır. Araç ilçesinden geçerken Araç ismini alır. Batıya akarak Zonguldak iline girer. Debisi sâniyede 18 m3tür.
Gölleri: Kastamonu ilinde göl yoktur. Karaçomak Suyu üzerinde kurulan baraj ile 21 km2lik bir alan sulanır. 12 km2lik bir alan da sel taşkınlarından korunur. Barajın yüzölçümü 1.48 km2dir.
İklim ve Bitki Örtüsü
İklimi: İlde iki çeşit iklim hüküm sürer. Kuzeyinde Karadeniz iklimi güneyinde ise İç Anadolu’nun kara iklimi görülür. Kıyıya paralel olarak uzanan İsfendiyar Dağları, Karadeniz ikliminin iç kısma girmesini önler. Kıyılarda yağış daha fazladır. Senede 20 gün kar yağar, 40 gün toprak karla örtülüdür. Sıcaklık -26,9° ile +38,7°C arasında seyreder. Senelik yağış miktarı bölgelere göre 450 mm ilâ 1215 mm arasında değişir.Bitki örtüsü: İl bitki örtüsü bakımından çok zengin sayılır. İl topraklarının % 67’si orman ve fundalıklarla, % 29’u ekili-dikili alanlarla, % 6,5’i çayır ve mer’alarla kaplıdır. % 1,5i tarıma elverişsiz topraklardır. Ormanlarda kayın, köknar, çam, karaağaç, gürgen, kestane ve ıhlamur ağaçları bulunur. Azdavay-Devrekâni arasında ise çam ağaçları çoğunluktadır.